Zaman Ve İnsan
Yazıma başlamadan önce burada zaman kavramından ve bunun insan için öneminden bahsedeceğimi belirtmek istiyorum. Zaman aslında insana bağlı olmadan onu hayatının her yönünden etkileyen, insan için çok şey ifade eden bir kavramdır. İnsanoğlu var olduğundan bu döneme kadar ve gelecek yüzyıllarda da zaman kavramı herzaman var olmaya devam edecektir taki dünya hayatı son bulana kadar.İnsanın yaşamı, hayatı geçmişi ve geleceği zaman kavramıı üzerine kuruludur.Bazen dolu dolu geçen anları bazense geçirilemeyen ama aklın bir köşesinde kalan ve yaşanmasını istediğimiz yarım kalan anları ve bunlardan çok daha fazlasını ifade eder. Zaman kavramının işleyişi herkes için aynı şeyi ifade etmez ,kimisi için günler,aylar,yıllar birbirini kovalar ve nasıl geçtiğini anlamaz bile. Bu durumu dile getirenlerin daha çok ileri yaşlardaki bireyler olduğunu görürüz .Genelde yaşlı insanlara hayatlarının geçmiş dönemlerini sorduğumuzda neredeyse hep aynı cevabı alırız "Dün gibi hatırlıyorum." Ama maalesefki o dünler geçmişte kalmış ve bugüne gelmişlerdir.Eminim ki ellerinde olsa tekrar o günlere gitmeyi isteyeceklerdir.Belkide bir kısmı geçen o zamanlara hüzünler,pişmanlıklar,ukteler ve bir sürü keşke bırakmışlardır. Bir kısmı ise sevinçler ve daha birçok güzellik barındırmışlardır hayatlarında. Ama hayat bu giden herşeyin geri gelemediği dibi zamanında geri getirilme durumu yoktur.. Bazı insanlar bu durumun farkındadır ve anı yaşa mottosundan hareketle hayatlarını anın tadını çıkararak delidolu yaşarlar ve aslında olması gereken de budur. Geçirdiğiniz her bir dakikanın, saatin, bir günün veya bir yılın nasıl olacağı ve nasıl geçeceği az çok sizin elinizdedir.Tabiki burada kader kavramını soyutlamıyorum, elbette kaderimizi yaşıyoruz ama onu güzelleştirmek te bizim davranışlarımızla mümkün öyle değilmi? O halde her anın her saatin tadını çıkararak hem kendimizin keyif almasını hem de sevdiklerimizde dahil keyif verebileceğimiz bir hayatı elde etmek için çaba sarfetmeliyiz. Bunun için en büyük sorumluluk bize düşmektedir biz de bu sorumluluğun getirilerini omuzlayıp çaba sarfederek hem zamanımızı hemde hayatımızı güzelleştirme yolunda ilerlemeliyiz. Zira yarının ne olacağını kimse bilemez bu yüzden hayatınızda kırgınlıklara, üzüntülere, pişmanlıklarla, gözyaşlarına sizi ve etrafınızdakileri etkileyecek olumsuzluklara yer vermeyin ve bunların olmaması için gayret edin. Bunu yaptığınız takdirde eminim hayattan daha fazla zevk alacaksınız ve geçip giden zamanınızı kıymetli hale getirmiş olacaksınız . Bu şekilde bir tutum sergilemek tabi ki her zaman mümkün olmayabilir çünkü hayatta hepimizin belli bir konumu ve sorumlulukları olduğundan dolayı her şey her zaman istediğimiz gibi olmayabilir. Ama bunun farkında olup durumları lehimize çevirmek bizim elimizdedir hele ki bir daha geri gelmesi mümkün olmayan zaman konusunda. Zamanın kıymetini bilmek oldukça önemlidir. Bu cümle çoğunuzun aşina olduğu ve çok duyduğu bir cümle eminim. Basit görünse de zamanın kıymetini bilme ifadesi her birey tarafından eşit derecede önemle ve dikkatle ele alınmayabilir. Sahip olunulan bir çok farklı özellik ve yaklaşım gibi bu konu hakkında sergilenen tutum ve davranışlarda farklılık gösterir. Günümüzün rutin ve metropol hayatın da getirileriyle bazen isteyerek bazen istemsizce sürekli aynı davranışları sergileyip vakit öldürüyoruz ve bunu daha çok şu an günümüz insanlarının hemen hemen hepsinin sahip olduğu sosyal medya ve bağlantılarıyla gerçekleştiriyoruz.Teknolojinin popülerliğinin had safhada kullandığı şu dönemlerde teknolojik cihazlarla örneğin telefon vb.cihazlar ile dünyadaki herşeyden çok kısa bir süre içerisinde haberdar olabiliyoruz ve bu bizim için oldukça kolaylık sağlıyor. Teknolojiyi çekici kılan noktalardan biride kolaylık sağlamasıdır zaten. Bu sayede bireyler kısa süre içinde bir çok şeyle meşgul olmaktadırlar ve bu onlar için oldukça kullanışlıdır.Hepinizin de deneyimlediğini düşünerekten şunu söylemeliyim ki hepinizin hayatında zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız anlar oluyordur örneğin internette gezinirken, bilgisayar başındayken ve bunlar gibi pek çok durumda dakikaların, saatlerin nasıl geçtiğinin farkına varmazsınız. Aslında o sırada telefonun, bilgisayarın etkisinin fazla olması sebebiyle onları bırakmanız pekte mümkün olmaz. Bu yüzden her şeyde olduğu gibi tabiki teknolojinin de yararlarından faydalanmalıyız ama zamanımızın tamamınıda onun üzerine harcamamalıyız.Hayatınızın vazgeçilmezi olan ve işleyişi bir an bile aksamayıp ölümle son bulacak olan kıymetli ve geri gelmeyecek olan zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmek sizin elinizdedir.Bu değerlendirme kimisine göre bir kitap okumakla, bir belgesel izlemekle,bir yürüyüşe çıkmakla veyahut bir araştırma yapmakla mümkün hale gelebilir. Dediğim gibi zamanı anlamlı ve kıymetli hale getirmek sizin elinizde. Yaşadığı zaman zarfında kendisine belirtilen en ufak bir sözle bile dünyanın en mutlu varlığı haline gelen insan için zamanı anlamlı hale getirmek, mutlu hissetmek, mutlu hissettirmek, akıp giden zamana meydan okuyup onu her seferinde güzelliklerle karşılamakta insanın elindedir.Bazı insanların hayatlarına baktığımızda şu ifadeyi kullanırız “film gibi” gerçekten de öyledir mutlulukların olduğu kadar hüzünlerinde ağır bastığı hayatlar vardır. Ve bu hayatlarda zamanın nasıl akıp geçtiğini anlamadan ömrünün son demlerinde olan insanlar vardır. İşte bu sebeple bulunduğunuz anda dahil olmakla beraber geçip giden geçmişinizi göz önünde bulundurup geleceğinizi dolu dolu yaşamak adına en başta kendinizi, hayatınızda var olan insanları ve etrafınızdaki diğer etkenleri değerlendirin. Değerlendirin ki yıllar sonra dönüp geçmişinize baktığınızda tebessüm edebileceğiniz, yüzünüzü güldürecek, sizden sonrakilere övünç duyarak anlatabileceğiniz, hem sizin yaşamaktan keyif aldığınız hemde etrafınızdakilere de bunu hissettirdiğiniz bir hayatınız olsun... Çevrenin, var olan düzenin ve daha bir çok faktörün yönlendirmeleriyle geçirdiğiniz bir hayatınız olabilir ve şu an var olan dünyada insanların çoğu bu durumdadır. Çoğu bu durumdan şikayetçi çoğu da yaşamlarındaki sıradanlığı bozmamaya gayretlidir ve zamanlarını değerlendirmek için hiçbir değişikliğe başvurmamaktadırlar.Ama şunu belirtmek gerekir ki hayatı güzelleştirmek vakti anlamlı kılmak için bir söz bile yetebilir bazen.. Ve unutmayın her insanın hayatında mutlaka bir kerede olsa çok mutlu olduğu zamanlar olmuştur. Bu bazen insanın kendi iradesiyle bazende tesadüf eseri olmuştur. Geri getiremeyeceğiniz anların kıymetini bilip zamanınızı boşa harcamamaya özen gösterin.Hayatımızda yaşadığımız anları sadece bir kez yaşadığımızı göz önünde bulundurup mutlu olduğunuz anları çoğaltıp, değişikliklere gitmek sizin elinizdedir. Yapacağınız en ufak bir değişiklik bile yaşam çizginizi renklendirmeye ve anı yaşanılabilir kılmaya yeter .Yeterki bunun olabileceğine inanıp, zamanın ehemmiyetinin farkında olup hayatı ona göre yaşayın bu sayede hayat sizin için daha da keyifli,anlamlı ve yaşanılabilir bir hal alacaktır.
Güzel yazmışsınız elinize sağlık
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim
Sil