Kul Olmak

 Ölüm her insan için kaçınılmaz bir gerçek ve herkesin yaşayacağı bir durumdur. Tabi bu durum ister istemez kimisini tedirgin eder kimisi içinde uzak olmayıp yakın olması istenilen şeydir. Aslında insanın ölüme karşı yaklaşımı ve tavrı onun imanı ve ahirete olan inancıyla doğrudan ilişkilidir. Evren yaratıldığı ilk günden itibaren sürekli kendini yenileyen ve değişim odaklı müthiş bir sisteme sahiptir. Yüce Allah yarattığı ve yaratmaya devam ettiği kullarına rızıklarını vermekte ve her birine ayrı birer hayat sunmaktadır.Bu onun sonsuz merhameti ve kudretinin de bir göstergesidir aslında. Onlara dünya hayatını yaşamaları için bir fırsat tanımış bunun için gerekli tüm imkanları sunarak onlardan bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmelerini istemiştir. Onlara ahirette sunacağı sonsuz hayat öncesinde bu dünyada kullarını imtihana tabi tutmaktadır. Dünyaya gelen ve gözlerini açan her birey hayatın getirileriyle ve ona kattıklarıyla yaşamını sürdürür. Kimisi için güzel, konforlu ve gayet yaşanılabilir olan bu hayat serüveni bazıları için ise pek de mükemmel olmayabilir. Zorluklar, imtihanlar ve hayatın yaşanılabilirliğini olumsuz etkileyen pek çok şey peşi sıra gelebilir. İşte tam bu noktada insanın iradesi ve kulluk bilinci devreye girer. Yaşadığı olaylar karşısında sergileyeceği tavır onun kulluk statüsünü göstermesi bakımından önemlidir. Şükür ve minnettarlık kavramlarını iyi benimsemiş bir birey hayatta sahip olduğu nimetler ve güzellikler karşısında yaratıcısına şükredebilme bilincine sahip olup, onun kendisine verdiği olumlu, olumsuz ondan gelen herşeye şükretmelidir. Her insan hayatı boyunca elbette ki olumsuz durumlarla karşılaşacaktır. Böyle olmasını ne kadar istemesek de bunlar hayatta olması kaçınılmaz şeylerdir. Hayatın ve dünyada var olmanın gayesi budur. Zorluklar ve aksaklıklar olmadan bir kimsenin hayattaki durumlar karşısındaki tavrını bilemeyiz. Dediğim gibi her insan hayatının belli dönemlerinde ister istemez olumsuzluklarla karşılaşır. Bazen sizi olumsuz etkileyecek bir söz, bir insan ve bir durumla karşılaşacaksınız. Yaşanılan bu durumlar karşısında iradeli olup yaşanılanları güzel ve iyiye yormak sizin elinizdedir .Tabiki bazen yaşanılan durumlar tarif edilemez derecede zor olabilir ve sizi derinden etkileyebilir.Her insanın yaşadığı hayatın zorluk derecesinin aynı  olmadığı anlamak çokta zor değildir. Zorluklar olacaktır elbet  ama bu hayatınızın her zaman bu şekilde devam edeceği anlamına gelmez. Tüm bunlar olurken yaşadığımız bu hayatın sonlu olduğunu da unutmamak gerekir. Güzel olan herşeyin bir sonu olduğu gibi sonsuz nimet ve güzelliklerle dolu bu ihtişamlı dünya hayatınında bir sonu vardır. Ölüm kavramı kulağa ne kadar hoş gelmese de var olan değişmez bir hakikattir. Bu sebeple Yüce Allahın bize sunmuş olduğu, zaman kavramının bereketsizleştiği ,hızla geçen bu dünya hayatının sonlu olduğu bilincinde olup, adımlarımızı buna göre atmalıyız. Hayatımızdaki insanlarla olan iletişimimizi, gelecekle ilgili kurduğumuz hayalleri, ve hepsinden önemlisi ahiret yurdunu düşünüp hareketlerimizi ve yaşantımızı buna göre yönlendirmeliyiz. Ölümün her yaşta gelebileceği bilincinde olup, yapılması gerekenleri ileriki yaşlara ertelememek gerektiğini de unutmamalıyız zira ölüm hepimize bir şah damarı yakınlığındadır. Yaşantınızın ne zaman sona ereceğini bilemezsiniz bunu ancak yüce Allah bilir. Bu sebeple ölüm kavramının varlığını unutmadan, hiç ölmeyecekmiş gibi bir yaşama şeklini benimsememeli, yüce Allahın emir ve yasaklarına uyarak kulluğun getirdiği sorumlulukları üstlenmeliyiz. Bu sayede hem bu dünya hayatını elden geldiğince verimli ve değerli geçirmiş olup hem de asıl gerçek hayatın başlangıç yeri olan ahiret hayatını da elde etmiş olursunuz. Uzun lafın kısası yılların su gibi akıp içerisinde binlerce anıların yer edindiği ve bu dünyaya gelen her insanın nasıl geçtiğini anlayamadığı  bu dünya hayatını, bu hayata geliş amacımızı ve yapılması gerekenleri unutulmamalı hayat gayemizi bu doğrultuda belirlemeli ve buna göre hareket etmeliyiz. Bu yapılanlar doğrultusunda hayatı ve var oluş amacını kavrayan bireyler olarak hayatınızı daha anlamlı ve yaşanılabilir bir hale getirmiş olursunuz.